skip to Main Content

Oyuncak Müzesi ve Oyunun Anlamı Üzerine

Oyuncak Müzesi İstanbul’un Kadıköy ilçesine bağlı olan Göztepe semtinde yer alıyor. Müze deyince soğuk bir bina hayal etmeyin. Göz alıcı bir köşkün içine adım atıyor ve oda oda ilerliyorsunuz. Her adımda nesilden nesile aktarılan oyuncakları inceleme fırsatı yakalıyor, insanoğlunun oyun kurma tarihine şahitlik ediyorsunuz. Müze her yaştan insana özel bir deneyim sunma kapasitesine sahip. Köşkün sokağına adım atar atmaz kişiyi içine alan bu deneyim, son ana kadar büyük bir keşif isteği uyandırmaya devam ediyor.oyuncak müzesi giriş

Sunay Akın bu değerli deneyimin psikolojik iz düşümünü bir röportajında şöyle anlatıyor:

Bir çocuk müzeye anne-babasıyla giriyor ya , anne baba tutuyor çocuğunun elinden ve sanıyor ki çocuğunu gezdirmeye getirdi. Müzeyi geziyor aile, anne-baba çıkarken öteki eliyle de kendi çocukluklarının elinden tutuyorlar. Anne babaların çocuklukları İstanbul Oyuncak
Müzesi’nde, kendi çocuklarıyla tanışıp arkadaş oluyorlar. Oyuncak müzelerinde
insanların hayallerinin ortak hafızası vardır.

 
Çocukluk biten bir dönem değil. Çocuk maceracıdır, çocuk soru sorar, çocuk merak eder,
Ve özgürlüğü elinden alınan çocuğa büyük derler.
 
Çocuklarımızın önüne oyuncak diye koyduğumuz aslında ülkemizin ve tüm insanlığın geleceğidir. Gelişmiş ülkelerde oyuncak çocuklara hayalleri çoğalsın, büyüsün diye alınır.
Geri kalan ülkelerde oyuncak çocuklara oyalansın diye alınır. Oyuncakları çocuklarına
Hayalleri büyüsün, güçlensin diye alan ülkeler dünyayı yönetirken; oyuncakları çocuklarına
oyalansın diye alan toplumlar onların kapılarında oyalanmaya mahkumdur. İşte oyuncak müzeleri bu gerçeği anlatır.”
Sunay Akın

Oyuncak Müzesi, 2021

Oyuncak Müzesi UzayÇocuk oyunlarının çoğu zaman “OYALAMAK” amacı taşıdığı fikri o kadar doğru bir tespit ki, keşke hata payı olsaydı demeden geçemiyor insan. Oyun vakit harcamak için öylesine olagelen bir eylem değildir. Oyun duygusal boşaltımdır. İfade edilemeyen iç dünyanın dışa vurumu, hayal dünyasının yapıtaşlarıdır. Oyun algılanamayan gerçeklik hatta bazen çocuk terapisidir; oyun hem duygusal hem bilişsel gelişimdir.

Ebeveynlerin çocuklarıyla vakit geçirmenin kaliteli bir yolunu bulmakta zorlandıklarını sık duyarız. Daha doğrusu duymadan önce aile danışmanlığı seanslarında bunun ipuçlarını yakalarız. Çocuğun aşırıya kaçan davranışlarının pek çoğu aslında ilgisiz hissettiğinin sinyalleridir diyebiliriz. Diğer taraftan aile çocuklarıyla uyku saatine kadar kesintisiz ilgilendiğini söyler. Ne yapacağını bilemez durumdadır. Burada eksik olan paylaşımın kalitesidir. Çocuklar 5 saat kesintisiz ama doyurucu olamayan bir etkileşime, 1 saatlik gerçek etkileşimi tercih ederler. Yani 2 saat Oyuncak Müzesi ziyareti > tüm Cumartesi gününü alışveriş merkezi:). Ya da 1 saat etkin yüz yüze oyun > 3 saat çocuğunuzla aynı odada bulunup o oynarken sosyal medyada gezinme/fasülye ayıklama.

“Bir çocuk ya da yetişkin ancak oynarken ve sadece oynarken yaratıcı olabilir, bütün kişiliğini kullanabilir. Birey, kendini ancak yaratıcı olduğunda keşfedebilecektir.” Winnicott


Herkesin kendi çocukluğuyla tanışabilecek fırsatı yakalayabilmesi dileğiyle🪁.

Müzeyi ziyaret etmek ve daha fazla bilgi almak için İstanbul Oyuncak Müzesi’nin resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Back To Top
Ara