- Bireysel Psikoterapi
- Ergenlik Döneminde Psikoterapi
- Aile / Ebeveyn Danışmanlığı
- Çift Terapisi / Evlilik Öncesi Terapi
Psikoterapi; bir uzman eşliğinde, belirli etik kurallar çerçevesinde kişinin günlük yaşamında zorlanmalara neden olan iç ve dış çatışmalarının çözümlenmesiyle iyileşme hedefleyen bir süreçtir.
Bireysel psikoterapi süreciyle genel olarak danışanın ona huzursuzluk veren semptom ve duygulanımlarının farkına varması öngörülür. Bunun sonucunda kişinin baş etme mekanizmalarının gelişmesi, bakış açısının değişmesi ve yaşam doyumunun artması beklenmektedir. Ancak psikoterapi yolculuğu her bireyin kendi özelinde farklılık göstermektedir ve genel bir hedef belirlemek mümkün değildir. Sonuç olarak geçmiş yaşam olayları, çevresel faktörler ve kişinin iç dinamikleri belirleyici faktörler arasındadır.
Kimi zaman tanınamayan ya da dayanılması zor gelen bir duygu, kimi zaman değişen yaşam koşullarına uyum sağlamakta yaşanan güçlükler bireyi terapi odasına getirebilir. Bazen travmaların yükü ağır gelebilir, bazense ilişkileri yürütmek zor görünebilir.
Depresyon, panik bozukluk, yas, ilişki ve evlilik sorunları en sık yaşanan güçlükler arasındadır. Durum her ne olursa olsun danışanların bilmesi gereken başlıca konu yalnız olmadıklarıdır. Pek çok danışan yaşadığı problemleri gözden geçirirken tek başına olduğu yanılgısına düşebilmekte ve bu da tüm sorunlara ek olarak derin bir umutsuzluk duygusuna neden olabilmektedir.
Bireysel psikoterapi seansları 50 dakika sürmekte, seans sıklığı danışanın ihtiyacına göre planlanmaktadır.
Ergenlik dönemi; insanın kendi kimliğini ve dış dünyayı keşfederek anlamlandırmaya çabaladığı gelişimsel bir geçiş dönemidir. Bu dönemde çoğu birey, çocukluk çağından yetişkinliğe evrilmenin kafa karıştırıcı ve zorlu ikilemleriyle mücadele eder. Kimlik rollerinin arandığı bu dönem, zaman zaman huzur bozucu ve sarsıntılı olabilir.
Çoğu genç bireyin dikkati bu dönemde kendine yönelir. Arkadaş ilişkileri aile yaşantısından daha büyük önem kazanabilir ve bu durum aile içi çatışmaların artmasına neden olabilir. Aile bu dönemde iletişim dili belirlemekte güçlük çekerken, ergenlik dönemindeki birey anlaşılmadığını hissedebilir. Dolayısıyla bu süreç tüm aile bireyleri için karmaşık bir hal alır.
Aile üyeleri ergenlik dönemindeki bireyle daha kaliteli bir iletişim kurabilmek için;
Güvene dayalı bir ilişki bu süreçte kolaylaştırıcı olacaktır. Böylelikle ergen kendini daha rahat ifade edecek ve daha az kaygılı hissedecektir.
Aile danışmanlığı, evlilik sonrası yaşanan uyum sorunlarına çözüm bulabilmek için tercih edilen bir çalışma alanıdır. Bireysel bir yaşantıdan ebeveyn, çocuk, akrabalık ilişkileri gibi kolektif süreçlerin varolduğu bir formata adapte olmaya çalışmak kimi zaman çatışmalara neden olabilir. Sonuç olarak; diğer aile bireyleriyle yaşanan iletişim problemleri eşler arasında zor ve sıkıntı verici dönemler yaşanmasına yol açabilir.
Aile danışmanlığı ile çatışmaların işlevsel bir şekilde çözüme ulaşması ve sistemde yer alan iletişim problemlerinin gözden geçirilerek etkili iletişim sağlanması beklenmektedir. Bireyler aile içinde yaşanan stres verici olaylar nedeniyle bazen kendilerini yalnız hissedebilir ve çıkmazda olduklarını düşünebilirler. Aile danışmanlığı bu noktada farklı bir bakış açısının keşfine yol açabilir.
Ebeveyn danışmanlığı ise, hamilelik / evlat edinme anından itibaren ebeveynlik süreçlerinde yaşanan psikolojik zorlanmalarda başvurulan bir çalışma alanıdır. Anne babalık çok keyifli ve tatmin edici olmakla birlikte bazen zorlayıcı da olabilir.
Gelişmekte olan bir çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarına adapte olurken, çift kendi ihtiyaçlarını dengelemekte güçlük çekebilir. Bazen ise ebeveynler çocuğun gelişimsel özellikleri açısından uzman bilgisine ihtiyaç duyabilir. Ebeveyn danışmanlığından okul öncesi dönemde çocuğu olan aileler yararlanabileceği gibi, ergenlik çağında çocuğu olan ebeveynlerin de yararlanması mümkündür.
İnsan doğası gereği ilişki kurmakta ve ilişkiler de yapısı gereği kimi zaman çatışmalar doğurmaktadır. Her çift zaman zaman ilişki içinde kendi özgü zorlanmalarla karşılaşabilir. Çift Terapisi; yaşanan anlaşmazlıkların ele alındığı, iletişim sorunlarının ve çatışmaların çalışıldığı bir alandır. Çift terapisine ilişki sürdürmekte olan her çift başvurabilir.
Seanslar; iletişim becerilerini güçlendirerek ortak hedef ve sorumlulukları belirlemek amacıyla yapılandırılan oturumlardan oluşabilir. Çift terapisi kısa vadeli ve problem odaklı olabileceği gibi; ortak sorumluluklar, geleceğe yönelik beklentiler ve bağlılıklar gibi karmaşık alanlarda işlev gösteren konulara odaklanan yaklaşımlar da içerebilir.
En etkili sürecin sağlanması için çiftlerin terapiye birlikte katılması önerilse de eşlerden birinin terapiye istekli olmadığı durumda tek eşle devam edilebilmesi mümkündür.
Bazı çiftler hayatlarını birleştirmeden önceki aşamada ilişkilerini güçledirme veya yaşanan uyum sorunlarıyla ilgili destek alma gibi ihtiyaçlarla evlilik öncesi çift terapisine başvurabilirler.
Evlilik öncesi çift terapisi çiftlerin daha temiz iletişim kurmalarına, geçmiş problemlerini tartışarak yeniden yapılandırmalarına, sorunlarına etkili bir şekilde çözüm üretebilmelerine ve birbirlerini daha iyi tanımalarına alan sağlayabilir.